Hakkımda

Fotoğrafım
Gezmeyi, fotoğraf çekmeyi bir de yazı yazmayı seviyorum... Deniz ve Can'ın tam zamanlı annesi olarak bebek ve çocuk gelişimi, ekonomik alışveriş tüyoları, kaliteli bebek kıyafetleri gibi çocuklu yaşama dair ne varsa okuyup, araştırıyor, bunları diğer anne adaylarıyla paylaşmayı seviyorum. Kurumsal hayatı geride bırakılmış eski bir Kurumsal Iletişim Müdürü ve editör olarak bu alandaki deneyimlerimi pbailetisim isimli bloğumda, bebek için alışveriş yaparken iyi bir rehber gibi kullanabileceğiniz denenmiş ürün yorumlarını bebek için alışveriş isimli bloğumda bulabilirsiniz...

23 Şubat 2011 Çarşamba

Article Marketing Nedir? Article Marketing Nasıl Yapılır?

Article Marketing pazarlama araçlarından bir tanesidir. Kelimenin tam anlamıyla Article Marketing Türkçeye çevrildiğinde “makale pazarlama” diye bir terim ortaya çıkmaktadır ki Article Marketing makalenizin pazarlanması demek değil, makale yazarak pazarlama gücünün arttırılması demektir. Bu nedenle de ülkemizde henüz yeni yeni kullanılmaya başlanan bu kavramın etkisini ve işlevini kaybetmesinden dolayı Article Marketing’i orijinal adıyla kullanmak daha doğru olacaktır.

Article Marketing Nedir?

Article Marketing, uzmanı olduğunuz alan, iş kolu, görev, birikim ve bilginize ilişkin hazırladığınız makaleler aracılığı ile pazarlama gücünüzü arttırmaya yönelik uygulamalar bütününe denir.

Article Marketing pazarlamasını yapmakta olduğunuz marka, kurum ya da kişilerin doğrudan hedef kitlesiyle buluşmasına olanak tanır.

Article Marketing’in temelinde bilgi aktarımı vardır. Geleneksel pazarlama araçlarından farklı olarak ürün ya da hizmet tanıtımı yerine o ürün ya da hizmetin gerekliliği, faydaları gibi konu başlıkları geçerlidir. Dolayısıyla hedef kitle açısından bakıldığında reklam yerine belirli bir sorunun çözümüne yönelik bilgilendirici ve faydalı makaleler çok daha gereklidir.

Örneğin:
Bebek yatağı seçecek bir anne için yatağın markasından çok yatağın fonksiyonları dolayısıyla da yatağı seçerken nelere dikkat etmesi gerektiği sorusunun yanıtı önem taşır. Bu arayış içindeki anneyi yani doğrudan hedef kitleyi yakalamak için konunun uzmanı olarak yatak satan, üreten firmaların ve firma yetkililerinin bilgi aktarımı etkilidir ve tercih noktasını belirler. En iyi yatak bizimki demek yeterli değildir. Burada bebeğin uyku kalitesini, bebeğin fizyolojik ve bedensel sağlığı üzerinde yatak seçiminin önemini konu alan makalelerle hedef kitle yani doğrudan alıcı nezdinde güven duygusunun sağlanması esastır. Geleneksel pazarlama araçlarından farklı olarak Article Marketing sisteminin temelinde empati vardır ve bu empati ile iletişim kurgulanır.

Article Marketing Pazarlama Yöntemi İçinde Makale Yazmak Size ve İşinize Nasıl Katkı Sağlar?

Article Marketing etkili bir pazarlama yöntemidir. Hizmet alanınız ile ilgili kaleme aldığınız makaleler aracılığı ile hedef kitlenizle doğrudan buluşmanızı sağlayan Article Marketing sistemi sizi rakipleriniz arasında öncelikli konuma getirir.

Article Marketing yaparken yazdığınız makalelerde içerik itibariyle zengin ve değerli bilgiler aktarmaya dikkat etmelisiniz. Bu şekilde firmanızın, ürün ya da hizmet alanınızın var olduğu sektör içinde var olan pazar değerinizi arttırır, prestij ve saygınlık kazanırsınız.

Article Marketing, uzmanlık alanınıza ilişkin bilgi birikiminizi aktarmanın yoludur. Satış ya da pazarlamasını yaptığınız ürün ve/veya hizmete ilişkin sahip olduğunuz donanımı hedef kitlenize gösterebileceğiniz bir platformdur. Article Marketing sizin ya da markanızın tercih edilme nedenidir.

Neden mi?
Günümüzde aynı alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların söylemlerine, reklam kampanyalarına bakıldığında aynı gelenekselleşmiş kelimelerle pazarlamanın gerçekleştiğini görürüz. Her marka kendi alanının en iyisi olduğunu, her tasarım rakiplerinden farklı olduğunun altını çizer. Ancak satın alma dinamiklerinin değişiklik gösterdiği bir çağda yaşıyoruz. İnternet teknolojilerinin gelişimi bilgiye olan merakı arttırırken tercih noktalarında bilgi alışverişi de önem kazanmakta. Forumlara ve buna benzer alanlara baktığımızda insanların satın almadan evvel, satın almayı planladıkları ürün ile ilgili derin bir araştırma yaptıklarını görüyoruz. Bu konuda aynı ürünü kullanmış insanların fikirlerine ihtiyaç duyulmasının nedeni ürün ile ilgili cilalı reklam kampanyaları dışında fazla bir bilginin tüketiciye aktarılmamasından kaynaklanıyor. Oysaki bu noktada görüşlerden çok ihtiyaçların ve ihtiyaçlara cevap verilmesinin önemi büyük. Tıpkı yukarıda aktardığım örnekte olduğu gibi, bebek yatağı arayan anne yatak tercihini belirlemesine yardımcı bilgiyi bulamadıkça daha önceden ürünü satın almış kişilerin görüşlerini araştırmaya başlayacaktır.

Markanızın faaliyet alanını, artı ve eksilerini, tasarladığınız yeni ürünün tasarlanma nedenini sizden iyi kimse bilemez. Sektörünüz içinde gördüğünüz eksikliklerden yola çıkarak yarattığınız ürünü klişe kelimelerle pazarlamaya çalışmak sadece var olan ezberi tekrar etmek anlamına gelir. Tam da bu süreçte ürününüzü satın alarak kullanmaya başlayan kişiler sizin yerinize ürün ile ilgili olumlu/olumsuz konuşmaya başlamışlardır bile… Bin bir emekle yarattığınız ürününüz (eğer olumlu konuşuluyorsa ne ala) farklı yaşam standartlarına ve ihtiyaçlara sahip kişilerce tek tip prototip değerlendirmesi içinde yer alan öneri ve fikirleri ile satış kampanyalarınıza köstek olmaktadırlar.

Article Marketing sistemi ile pazarlama yapılması işte bu noktada da önem taşıyor. Ürün ve hizmetlerin konunun uzmanınca anlatılması, hedef kitle ve kullanım özelliklerine göre hedef profilinin belirlenmesi ve bilgiye dayalı samimi bir iletişimin kurgulanması…

Article Marketing Pazarlama Yöntemi Hangi Platformlarda Yapılabilir?

Article Marketing sistemi ile gerçekleştireceğiniz pazarlama stratejinizde önemli olan hazırladığınız makaleleri doğru bir platformda yayınlamak ve makalenizin alt kısmında yer alan künye bölümüne önem vermeniz gerekir. Ürün ya da hizmet alanınıza ilişkin gerekli bilgileri aktardıktan sonra mesleki birikim ve başarılarınızı aktardığınız künyenizi oluşturmalı ve gerekli linkleri ekleyerek bulunabilir olmayı hedeflemelisiniz.

Article Marketing’in Türkiyedeki ilk uygulayıcısı olan MakaleMarketi.com’a üye olarak nasıl künye oluşturulacağı hakkında bilgi sahibi olabilir, siz de makalelerinizi MakaleMarketi.com’da yayınlayabilirsiniz.

Article Marketing ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın

P. Bahar Özbal
19.02.2011
www.makalemarketi.com

18 Şubat 2011 Cuma

İş Aramanın İlk Adımı: Doğru Planlama...

İş aramak ciddi bir süreçtir. Bu süreç kimileri için çok kısa olurken kimileri için de uzun ve meşakkatli bir sürece dönüşür. Doğru adımları atarak ve bir program çerçevesinde hareket ederek bu süreci planlayabilir, kendiniz için zamanı avantaja dönüştürebilirsiniz. Nasıl mı?

1- Kısa Vadeli Çözümlere Prim Vermeyin!
Niteliklerinizi, kariyer hedeflerinizi, kişisel özelliklerinizi iyi analiz edin. Hedeflerinizle uyumlu olduğu kadar donanımınızla da uyumlu alanlarda iş aramaya dikkat edin. Zaman ve enerjinizi etkin kullanın. Sizin için uygun olmayan pozisyonlara müracaat etmeyin. İş aramak bir süreçtir, bu süreci hayatınızda sık tekrar etmenize neden olacak tercihlerde bulunmayın. Sizin için uygun olmayan bir işi sırf bir işte çalışıyor olmak için kabul etmeyin, bu kabulleniş kısa vadede süreç tekrarına neden olacaktır.

2- Unutmayın, Bir İşiniz Olmadığına Göre Şu Andaki En Önemli İşiniz İş Aramak!
Elbette çalıştığınız süre boyunca çok yoruldunuz. Dinlenmek hakkınız. Ama unutmayın ki şu anda çok önemli bir işiniz var. Kariyerinizi planlamak! Adeta işe gider gibi sabah erken kalkmalı ve gününüzü programlamalısınız. Bu süreçte bir takım görüşmelere gideceğiniz gibi arayışlarınıza da devam edeceksiniz. Ayrıca günün hangi saatinde, bir görüşmeye çağırılmak için geri aranacağınızı da bilemezsiniz.

3- Kendinizi Sevin
Evet, zorlu bir süreçten geçiyorsunuz ve önceliğiniz iş bulmak. Ancak kendinizi iş bulmaya adamayın. Sosyal hayatınızda zaman ayırın, kendinizi rahatlatacağınız aktiviteleri yapmaya özen gösterin. Kendinizi zorlayarak işleri daha kolay bulunur kılamazsınız. Bu nedenle kendinizi sevin ve hırpalamayın. Panik halde oradan oraya koşturmak size yarardan çok zarar verir. Kendinizi sevin, sadece yapılması gerekenleri yapın ve zamanı akışına bırakın. Olacak olan olur.

4- İyi Planlama Başarı Getirir
Hemen her konuda hazırlıklı olacağınız bir plan program yapın. Özgeçmişinizi hazırlayın, gerekli müracaatları yapın. Görüşmelerde ne giyeceğinize karar verin ve hazırlayın. Hiçbir şeyi son dakikaya bırakmayın. Her an iş görüşmesine çağırılabileceğinizin farkında olun ve kişisel bakımlarınızı (saç-sakal tıraşı; manikür gibi…) ihmal etmeden her daim hazırlıklı olun.

5- Motivasyonunuzu Yüksek Tutun
Çevre önemli bir faktördür. Etrafınızda yer alan kişiler sizin iş arama sürecinizde en büyük destekçiniz oldukları gibi zaman zaman motivasyon kaybı yaşamanıza neden de olabilirler. Siz inançlı ve kararlı olduğunuz süre boyunca dış etkenler size etki edemezler. Bu süreçte sadece aile değil iş aramakta olduğunuz sektör ile ilintili arkadaşlarınız hatta sizin gibi iş arayan diğer kişiler de motivasyonunuz üzerinde etki yaratabilir. Yaşanan olumsuz deneyimlerin paylaşımının söz konusu olabileceği bu tüp durumlar sizi karamsar bir ruh haline sürükleyebilir. İşte bu nedenle iletişim kurun ama negatif etkileşimli alanlardan da uzak durun. İş arama sürecinde yaşanan olumsuzluk yüklü duygular sizi başarıdan uzaklaştıracaktır.

İş Arama Teknikleri ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın

P. Bahar Özbal
10.02.2011
www.makalemarketi.com

Doğru İş Arama Teknikleri: İş Ararken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Kriz ve iş kaybı içinde bulunduğumuz yüzyılın en temel problemlerinden. İşten çıkarılma ya da işten ayrılmayla ortaya çıkan işsizlik ise çağımızın sorunu. Hangi nedenden ötürü olursa olsun işini kaybeden bireyler gelişmiş kişisel donanımlarına rağmen iş bulmakta ne yazık ki başarılı olamıyorlar. Kimi bireyler ise kendilerini mutsuz edecek koşullara evet demek durumunda kalıyor. Oysaki geçici değil kalıcı çözümlerle hareket etmek hem bireyin hem de işverenin öncelikli tercihi olmalı. Bu noktada iş ararken bazı temel soruları doğru yanıtlamalı ve doğru iş arama teknikleri benimsenmelidir.

Eğitiminiz, kariyer geçmişiniz ve donanımınıza bağlı olarak öncelikle kendi ihtiyaçlarınızı doğru değerlendirmeli ve tercihinizi istediğiniz alanda, olmak istediğiniz çalışma ortamına ulaşmaktan yana kullanmalısınız. Unutmayın, çalışanın memnuniyeti ancak çalışanın isteklerinin sağlandığı ortamda mümkün olabilir. Ve ne istediğinizi bilemezseniz bulduğunuz iş sizi ne kadar iyi olursa olsun mutlu etmeyebilir. Hangi işi yapmak istiyorsunuz? Nerede çalışmak istersiniz? En az ne kadar maaş size istediğiniz yaşam standardını sağlayabilir? İş yeriniz evinize ne kadar uzaklıkta konumlanabilir? Özel sağlık sigortası, prim ve ikramiyeler sizin için ne kadar önemli? Gibi sorulara yanıt arayarak önceliklerinizi belirlemelisiniz.

İş Ararken Nelere Dikkat Etmeli, Neler Yapmalı Ve Neler Yapmamalısınız?

1- Aradığınız gibi bir işi bulmak bazen birkaç haftada gerçekleşebilirken bazen de aylarınızı alabilir. Bu noktada sabırlı olmalı ve ümitsizliğe kapılmamalısınız. Zaman zaman yaşamakta olduğunuz süreç sizi umursuzluğa sürüklese de inançlı olmayı sürdürmeli ve size uygun bir işin mutlaka karşınıza çıkacağına inanmalısınız.

2- İş aramak da bir iştir. Bu süreyi kendi hayatınız için çalıştığınız bir dönem olarak kabul etmek pek çok noktada sizi sıkıştıran duygu ve düşüncelerden uzaklaştıracaktır. Elbette bir hayatı idame ettirmek ve gereksinimleri karşılamak için paraya ihtiyacınız var ama iş aramakla geçirdiğiniz sürenin de hayatınızın geri kalanı için önemi var.

3- Özgeçmişinizi gözden geçirin. Etkili ve doğru hazırlanmış bir özgeçmiş sizin en temel referansınızdır. Aramakta olduğunuz işin niteliklerine göre CV’nizi güncel tutmaya özen gösterin. Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak ve etkili-doğru özgeçmiş hazırlamak için “CV Hazırlamanın Püf Noktaları” isimli makalemi okuyabilirsiniz.

4- Kariyer siteleri, gazete ilanları, insan kaynakları ofisleri, işve iş bulmaya yönelik yayınlar gibi sizi aradığınız işe ulaştıracak iş arama kanallarınızı belirleyin. Ayrıca linkedin, xzing gibi kariyer geçişinizi açık şekilde sergileyebileceğiniz sosyal ağları da değerlendirme listenize alın. Kim bilir belki de aradığınız iş sizi seçer…

5- Müracaat ettiğiniz iş yerlerinden gelen davetlere mutlaka ve zamanında gidin. Eğer bir sorundan ötürü gidemezseniz ya da sonradan başvurduğunuz pozisyonda çalışmak istemediğinize karar verdiyseniz mazeretinizi uygun bir dille açıklayarak katılım gösteremeyeceğinizi önceden bildiriniz. Unutmayın, hatalı bir davranışınız hiç ummadığınız bir yerde hiç ummadığınız bir zamanda size geri dönebilir.

6- Her görüşme olumlu geçmez. Nasıl ki özgeçmişinizi gönderdiğiniz her iş yerinden mülakat teklifi gelmeyeceği gibi her gittiğiniz görüşme de olumlu olacak anlamına gelmez. Bu da demektir ki aldığınız ret cevapları sizi yıldırmamalı! Her bir iş mülakatını bir deneyim olarak kabul edin. Her geçen iş görüşmesinden sonra heyecanınızın biraz daha dizginlendiğini, kendinizi ifade etmenizin daha kolaylaştığını göreceksiniz. İş aramaktan ve görüşmelere gitmekten yılmayın.

7- İşverenlerin en temel sıkıntılarından biri hazırladıkları pozisyona müracaat eden adayın, müracaat ettiği pozisyon ya da iş yeri hakkında bilgi sahibi olmamasıdır. Bu nedenle görüşmelere gitmeden evvel müracaat ettiğiniz pozisyonu, aranılan nitelikleri, bu niteliklerdeki deneyimlerinizi gözden geçirin, iş yerinin tarihçesi, sektördeki yeri ve iş alanına ilişkin bilgi sahibi olun.

8- Mülakata giderken kılık kıyafetinize; saç, makyaj, traş ve benzeri kişisel hijyeninize özen gösterin. Giyiminizde, aksesuar seçiminde çok abartılı olmamaya dikkat edin. Bu konuda ayrıntılı bilgi için “İş Görüşmesinde Ne Giyilmeli Ne Giyilmemeli” isimli makalemi okuyabilirsiniz.

9- İş arama sürecinde mülakat amacı ile gittiğiniz bazı iş yerlerinde farklı tavır ve davranışlarla karşılaşabilirsiniz. Koşullar her ne olursa olsun saygıyı elden bırakmamak önemlidir. Uzun süre beklemek, uzun forumlar doldurmak, önceden bildirilmemiş sınavlarla karşılaşmak, mülakat sırasında sabrınızın sınandığını size düşündüren tavır ve davranışlarla karşılaşabilirsiniz. Tüm bu olumsuz koşullar karşılığında sükunetinizi korumak, sinirlenmemek size artı referans sağlar. Siz o iş yerinde çalışmayı seçmeseniz bile ileride karşınıza çıkacak diğer iş imkanlarında bu referans size farklı kapılar açabilir.

İş Arama Teknikleri ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın

P. Bahar Özbal
10.02.2011
www.makalemarketi.com

3 Şubat 2011 Perşembe

Sosyal Medya: Yeni Başlayanlar İçin Sosyal Medya Kullanımı

Sosyal Medya, Wikipedia’da yer alan tanımı itibariyle “tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemidir”. Daha genel ve sade bir tanımla ise, sosyal medya, sosyalleşmek, diğer kişilerle iletişimde bulunmak, tanıdıkların amaç, yaşam ve hedefleri gibi detayları birbirleriyle paylaştığı, anlık gelişmelerle aktarımların birçok kişi tarafınca bilinmesini sağlayan bir iletişim ağıdır. Sosyal Medya takip edilmeyi ve takip etmeyi, kısacası münferit platformda izlenilebilir olmayı getirir. Sosyal Medya kişilere birbirlerinin hayatlarındaki en son gelişmeleri haber veren bir habercidir.

Muhtemelen Sosyal Medya’yı Kullanıyor Ama Kullanmakta Olduğunuzu Bilmiyorsunuz.

Sosyal Medya kavramı ve tanımı hayatımızda kullandığımız ancak anlamını bilmediğimiz pek çok terim gibi yaşantımıza girdi ve hemen her iyi internet kullanıcısı sosyal medyayı farkına varmaksızın kullanmakta. Aşağıda isimlerini bulacağınız web siteleri günümüzde en çok tercih edilen ve popüler olan Sosyal Medya siteleridir. İsimlerini gördüğünüzde bunlardan en az birine hali hazırda üye olduğunuzu da göreceksiniz.

* Facebook
* MySpace
* Twitter
* Flickr
* Digg
* StumbleUpon
* Linkedin

İş dünyası, profesyonel hayat, markalaşma gibi kavramlar söz konusu olduğunda yukarıda adı geçen sitelerin ve sosyal medya kullanımın önemi de kendiliğinden gündeme geliyor. Geçen yıllar içerisinde internetin hayatımızdaki ve iş yaşamımızdaki önemi şekil değiştirmeye başladı. Eskiden internet sadece bilgi alışverişinin yapıldığı ve geleneksel iletişim araçları ile yazışma, konuşma, konferans gibi gereksinimlerin karşılandığı bir mecra iken günümüzde internet gereksinimden öte olmazsa olmazlar arasındaki yerini aldı. Özellikle kurum ve bireysel PR ihtiyacındaki kısacası markalaşma süreci içinde olanlar için internet marketing araçları geleneksel tanıtım araçlarından çok daha etkili, çok daha etkin hale geldi. Bu noktada bir diğer önem arz eden ve sizi her daim online tutacak olan mecra Sosyal Medya’da geldi tüm kurumsallaşma süreçlerinin baş köşesine oturdu.


Yeni Başlayacaklar İçin Sosyal Medya!


Markalaşma sürecindeki ürün, şirket, kişi ya da kişiler bir diğer değişle müşteri profilinizi Sosyal Medya ile tanıştırmak istiyorsunuz ancak bunu nasıl yapacağınızı bilemiyor musunuz? Korkmayın yalnız değilsiniz. Öncelikle yapmanız gereken sosyal medyanın ne olduğunu anlamak sonrasında da anlatmak. Şimdi derin bir nefes alın ve zaman-strateji ikileminizi nasıl planlayacağınızı düşünmenize yardımcı olmaya çalışayım.

1- Kimi hedefliyorsunuz?
2- Sizi bulan ya da okuyan kişilere ne sunuyorsunuz? Bu bir ürün ya da hizmet mi?
3- Hedef kitleniz ile aranızdaki iletişimi kurarken hangi sosyal medya aracılarına ihtiyacınız var? Hangileri sizin için gerekli? Niş olduğunuz alan hangisi?

Sosyal Medya’nın Değişen Yüzü: Article Marketing İle Harmanlanmış Sosyal Medya Stratejileri Neden Daha Geçerli?

Sosyal Medya her geçen gün gelişiyor ve büyüyor. Çok değil bundan 1 yıl evvel Myspace benzer alanlardaki kişilerin, Facebook ise eski okul arkadaşlarının buluşma noktasıyken 1 yıl içinde bu mecralar profesyoneller tarafından iletişim platformları olarak kullanılmaya başlandı. Kişiler arası iletişim ön plandayken kitleler arasındaki iletişim gündeme gelmeye başlandı. Sevilen bir markanın takipçileri ortaya çıkarken sanat ve siyaset arenasından da isimler bu kanallar aracılığıyla kendilerini ifade etmeye başladılar. Rekabetin böylesine kızıştığı bir ortamda Sosyal Medya’nın varlığını görmezden gelmek ya da sosyal medyayı iletişim stratejilerinin arasına katmamak karanlıkta kalmaktan başka bir şey değil. Bu nedenle sizler de kendinizi iyi ifade edebileceğiniz platformları seçerek markanız ya da şahsınız adına takipçilerinizi yenilikler konusunda bilgilendirmeye başlamalısınız.

Her iyi sistemin avantajları olduğu kadar dezavantajları da mutlaka vardır. Sizi seven kadar sevmeyen, destekleyen kadar desteklemeyenler de olacaktır. Bu nedenle Sosyal Medya hafife alınmayacak kadar ciddi, ihmale gelmeyecek kadar önemli bir mecradır. Sosyal Medya’yı markanızın konuşan yüzü olarak da görebilirsiniz. Ve bu yüzün susmaması önemlidir. Yazımın başında sosyal medya kullanıcılarının profilini biraz da olsa tanımlamaya çalıştım. Sosyal Medya kullanıcıları sürekli devinimde olan genç nesillerden oluşuyor bu nedenle sizin de sürekli devinim de olmanız ve sosyal Medyayı önemsemeniz gerekiyor. Eğer sosyal medya kullanımında önemsiz davranırsanız sizi destekleyenden çok desteğini esirgeyen bir kitle yaratırsınız. Sosyal Medyanın yanı sıra yenilikçi internet pazarlama sistemlerini de benimserseniz kısa sürede güven ağı oluşturabilirsiniz. Benim kişisel tavsiyem ürün, hizmet ya da kişisel alanınızla ilgili uzmanlığınızı konuşturabileceğiniz makaleler kaleme alarak bunları sosyal medya aracılığı ile yaymanız yönünde olacaktır. Bilgi ve referansınızla güven oluştururken aktardığınız bilginin içeriği ve kalitesi ile doğru orantılı olarak Sosyal Medya ağlarından takipçilerinize ulaşmak onları gereksiz reklam bombardımanına tutmaktan çok daha etkin sonuçlar verecektir. Yeni pazarlamakta olduğunuz bir ürünün artı ve eksilerinin yer aldığı, neden gereksinim duyulabileceğine ilişkin bilgilerinizle şekillenmiş bir makale okurunuz ile samimi bir paylaşım oluşturacaktır. Sosyal Medyanın temelinde samimiyet ve içtenlik kavramları yer alır. Bu iki hedeften uzaklaşmadığınız sürece okurunuz, takipçiniz sizin o anlık değil ömürlük destekçiniz olacaktır. Sosyal Medya’nın değişen yüzünü Article Marketing sistemi ile desteklemek önemlidir. Bunun önemini ilk fark edenlerden olursanız rakiplerinizden hızlıca ayrılacak sektörünüzdeki lider konumunuzu internet ortamında da pekiştireceksiniz demektir.


Sosyal Medya ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın.

P. Bahar Özbal
17.01.2011
www.makalemarketi.com

2 Şubat 2011 Çarşamba

Sosyal Medyanın Dünü, Bugünü, Yarını...

Sosyal Medya Hakkında Ne Biliyorsunuz? Bu soruya yanıt vermeden evvel şunu bilmenizde yarar var; Siz sosyal medya hakkında düşündüğünüzden de çok şey biliyorsunuz. Sosyal Medya, bireyleri birbirleri ile iletişimde ve bağlantıda tutan bir sistemdir. Eğer siz de akıllı bir iletişimci ve bağlantının önemini bilenlerdenseniz o zaman hali hazırda sosyal medyanın da ne olduğunu biliyorsunuz demektir.

Ashton Kutcher’in, Twitter takipçilerinin sayısı 1 milyonu geçip CNN takipçilerini alt ettikten sonra dediği gibi “Tek başına bir insanın sesi (söylemleri, varlığı) en az medya devlerinin varlığı kadar güçlü olabilir” Kutcher bu başarıyı medyanın demokratlaştırması olarak tanımlamıştı. Bu yorumun ardından aklımda bir dizi soru oluşmasına mani olamadım. “Medya daha önceden demokratik değimliydi?” “Bir adamın 1 milyon takipçiye ulaşması mı medyayı demokratikleştirecekti?”

Belki de demokratik olma ya da demokratlaşma bu sistemin içinde kullanımı yanlış olan kelimelerdir. Sosyal Medya, iletişim gücünü serbest bırakarak her bir bireye tek tek bağlanma şansını verdi. Böylece bire bir iletişim ve bağlantının gücü ilgi duyulan ve merak edilen konularda bir çeşit optimizasyon sağlamış oldu. Sosyal Medya hakkında okuduğunuz hemen her dokümanın temelinde bağlantı ve ilişki kurgulamanın öneminin olduğunu göreceksiniz.

Geleneksel yapı içerisinde iletişim 3 temel yapı üzerinde kurulur.

1- Yüz yüze iletişim
2- Telefonla İletişim
3- Yazılı İletişim

Eğer önemli bir görüşme söz konusu ise hemen hepimizin ilk terciği yüz yüze iletişimden yana olacaktır. Telefonla iletişim zamanın sınırlı olduğu, mesafelerin uzak olduğu zamanlarda tercih edilir. Yazılı iletişim ise, iletişim kanalları içinde üçüncü ve son sırada yer alan iletişim türüdür. Her iki koşulun da oluşmadığı yüz yüze iletişimin mümkün olmadığı, telefonun ise yetersiz kaldığı durumlarda yazılı iletişim tercih edilir.

Oysa günümüzde iletişim kanalları çok daha geniş bir yelpazeye yayılıyor. Tercihlerimiz zaman proseslerine bağlı gelişse de aktarmak istediğimiz mesajı ne kadarlık bir bağlantıyla ileteceğimiz karşı tarafa duyduğumuz samimiyet hatta içtenlik düzeyimizle ilintili olarak gerçekleşiyor. Hal böyle olunca da sosyal medya kanalları, geleneksel medya kanallarından daha farklı bir iletişimi destekler duruma geliyor. Zira CNN’nin ana hedefi samimiyet ya da içtenlik değil doğru haber aktarımının en hızlı şekilde gerçekleştirmek. Oysa bahsi geçen haber şaşırtıcı bir hızla sosyal medya kanallarında da paylaşılıyor üstelik paylaşım bir arkadaşımız ya da tanıdığımız hatta beğeni ile takip ettiğimiz kişi aracılığı ile yapılıyor. Bu da ilgili haberin geleneksel medya kanallarının paylaşımından çok daha samimi, inandırıcı, içten hatta ilgi çekici olmasını sağlıyor. Geçmişte takip ettiğimiz bir kişi hakkında çıkan bir haberin doğrulanması için yüz yüze demeçler önem taşırken şimdiler de hızlı ve anında cevap hakkına sahip olmasını sağlayan sosyal medya kanalları öncelik kazanıyor. İşte bu nedenle de gerek marka gerekse de şahısların sosyal medya ağlarını kullanması önem taşıyor. Ve bu nedenle de Sosyal Medya güvene ve samimiyete dayalı ilişkilerin ve iletişimin geliştirilebileceği en önemli kanal olarak karşımıza çıkıyor.

Peki, Sosyal Medya Hakkında Ne Biliyoruz?
1- Sosyal Medya yeni nesil, genç ve yenilikçi kişilerce tercih edilen bir kanal… Günümüz gençliği sosyal medyayı anlıyor ve kullanıyor. Hatta kullanmaktan da öte adeta sosyal medyayı solukluyor. Doğru iletişim ve bağlantıda olmak adına gençlik sosyal medya ağlarını kullanıyor. Çok değil bundan birkaç yıl evvel gençler telefon ile iletişim kurarlarken şimdilerde gençlik cep telefonu ve MySpace bağlantılarını tercih ediyor. Cep telefonuna MySpace yükleyen her gence otomatik olarak bir Twitter hesabı açılıyor. Ve Twitter, gençlik için en güçlü iletişim ağını sağlıyor.

2- Sosyal Medya iki yönlü iletişim sağlıyor. E-mail gönderimi ile kurulan tek yönlü ve zamansız bir iletişim yoluydu. Burada zamansızdan kast ettiğim, e-mail anlık değil süresiz iletişim araçlarındandı. Oysa Twitter çift yönlü ve anlık mesajlaşmaya olanak tanıyan bir sistem. Ayrıca sistem iki kişi arasında kurgulanmış gibi görünse de tek seferde milyonlarca insanla iletişim kurmayı ve gönderilen mesajın birden çok kişi tarafından görünebilir olmasını sağlıyor.

3- Sosyal Medya, kişilere daha derin bağlantı ve iletişim imkanı tanıyor. Önceki iletişim kanalları ile kişiler birbirlerini sadece yazılan kadarı ile tanırken günümüzde Facebook aracılığı ile karşındaki kişinin nasıl bir fiziğe sahip olduğunu, Pazar günleri öğleden sonra ne yapmaktan hoşlandığını, favori film ya da aktör tercihlerini hatta hangi yemekleri sevdiğine kadar pek çok kişisel detayı öğrenebilmek mümkün. Facebook aracılığı ile karşınızdaki kişinin hayatına dair gelişmeleri de en ince ayrıntısına kadar takip edebiliyorsunuz.

4- Sosyal Medya geçici değil kalıcı bir sistemdir.

5- Sosyal Medya pazarlama ve reklamcılık alanında birçok değişiklik yapılmasını gerekli kılmaktadır. Tanıtım, iletişim, pazarlama ve reklam faaliyetlerinin sosyal medya ile ilintili olarak yeniden revize edilmesi günümüz iletişim kanalları için artık bir zorunluluktur. Eskinin fısıltı gazetesi diye adlandırılan ve kulaktan kulağa yayılan haber anlayışının bugün farklı bir platformda vücut bulmuş halidir, Sosyal Medya.

Peki, Sosyal Medya Hakkında Ne Bilmiyoruz?

1- Sosyal Medya bizi nereye götürüyor? Önümüzdeki 5 yılda nerede olacağız? Bu sorularla ile ilgili en ufak bir ipucuna sahip değiliz ve bilmiyoruz…

2- Hangi Sosyal Medya kanalları hayatta kalmayı başaracak? Twitter zamana yenik düzecek mi? Küçük kuş büyük kedi Google tarafından yenilecek mi? Myspace eski popülaritesini hali hazırda yitirmeye başladı, peki ya Facebook? Benim kişisel görüşüm bu her bir kanalın zamanla kendi niş alanlarını yaratacağı ve bulacağı yönünde. Myspace daha çok gençler tarafından kullanımına devam ederken Twitter dünya çapında bir mesajlaşma ağına dönecek.

3- Sosyal Medya, pazarlama, halkla ilişkiler, kurumsal iletişim satış ve pazarlama alanlarına nasıl etki edecek? Bu konuda kişisel görüşüm geleneksel yaklaşımların bir iki sene içinde kaybolacağı ve yenilikçi market arayışlarının daha çok gündemde olacağı yönünde örneğin Article Marketing gibi bilgi ve referansa dayalı alanlar çok daha gündeme gelecek.

4- Sosyal Medya tamam da sırada ne var? Bu da bir diğer bilinmeyene yöneltilmiş soru. Şu anda Web 2.0 devrini yaşıyoruz. Önümüzdeki günler için Web 3.0 veya 2.5 konuşuluyor. Peki, bu Web 3.0 veya 2.5 neye benzeyecek. İşte bu sorunun cevabını yaşayarak göreceğiz.

Kurumsal İletişim alanında faaliyet gösteren biri olarak bu sistemlerin tamamının beni heyecanlandırdığını söylemeden geçemeyeceğim. Sosyal Medya iletişim ve bağlantıda olmak adına yeniliklere açık bir mecra. Tüm bu gelişmelerin eğlenceli yanı ise eğlenceye katılmaktan geçiyor.

Sosyal Medya ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın.

P. Bahar Özbal
17.01.2011
www.makalemarketi.com