
Pek çok şirket yapılacaklar listesini tasarlarken; halkla ilişkiler, reklam, kurumsal iletişim gibi tanıtım faaliyetlerini organize edecek departmanların kurulmasını ya da çözüm ortaklarının bulunmasını bu listenin en alt sıralarına terk ederler. Oysaki oluşumla kurumsallaşma el ele yürümesi ve büyümesi gereken iki olgudur. Buna marka inşası denir ki hiçbir inşaat sadece gerekli olduğunu düşündüğünüz çimento, demir ve tuğla ile yükselemez. Başarılı projelerin tümünde, temel atmadan anahtar teslimine uzanan tüm süreçler planlanmıştır. Ben önce bunun bir kaba inşaatını çıkayım satış noktasında süslemesini yaparım diyerek işe başlayanların büyük kısmının çabaları hüsranla sonuçlanmıştır.
Ülkemizde ne yazık ki bugün dahi tanıtımın önemi bilinmemekte. Bilinmemenin de ötesinde sürece sonradan dahil edilen kişi ya da kurumlardan kısa vadede büyük çözümler beklenmekte. Nice şirket tanıyorum markalaşmak adına çıktıkları yolda el sıkıştıkları çözüm ortaklarından üç-dört ayın sonunda kanlı bıçaklı yol ayrımlarına gelen. Sık duyduğum söylemlerden biridir “neler vaad ettiler kaç ay geçti bir geri dönüş yok!” Bu noktada da haklısınız… Daha önceki makalelerimde, size kısa vadede etkili bir marka kaplaması yapacağını söyleyen kişi ve kurumların yalancı olduklarını söylemiştim. İşte tam da bu noktada iğneyi kendine batırma zamanının geldiğini düşünüyorum. Aceleci davranan sizsiniz… Onlar ise sizinle aynı yola çıkmak için üzeri cilalı kelimelerle, size duymak istediklerinizi söyleyen. Hiçbir firma, hiçbir toplantıda oturup da sizi gerçeklerle yüz yüze getirmek istemeyecektir. İmzalanacak sözleşmenin en az bir yıllık olması gerektiğini sizden bir yıl boyunca her ay belirli bir ücret talep etmek zorunda olduklarını bütün bu ödemelerin karşılığında en erken 6 ayın sonunda geri dönüş almaya başlayacağınızı ve başarının ancak süreklilik arz eden bir programla uzun yıllara taşınan bir işbirliğine varılmasının ardından elde edileceğini… Sektör içinde hepi topu sayıları dokuzu bile bulmayan köylerden kovulmayı kim ister?
Plansız Program Olmaz!
Eğer toparlamak gerekirse, etkili bir marka kaplaması zaman alır. Hatta pek çok durumda, marka kaplamasına yönelik çalışmalar bir anda sonuç vermez. Halkla İlişkiler çiftçilik yapmaya benzer. Ne kadar çok tohum eker, ne kadar çok su verir, bakımını yapar, özen gösterir, zaman harcar ve beslerseniz o kadar verimli hasata sahip olursunuz. İşte bu nedenle markalaşma sürecinize zaman tanıyın, sabır gösterin, emek verin… Kısa sürelerde elde ettiğiniz dönüşlerin başarısına güvenmeyin. Onları büyütmeye ve sürekli kılmaya çalışın. Planlayarak ilerleyin ve her adımda “bir” planı hayata geçirdiğinizden emin olun. Ve unutmayın plansız program, programsız başarı olmaz! Halkla İlişkiler ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın.
P.Bahar Özbal
08.02.2010
www.makalemarketi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder