Hakkımda

Fotoğrafım
Gezmeyi, fotoğraf çekmeyi bir de yazı yazmayı seviyorum... Deniz ve Can'ın tam zamanlı annesi olarak bebek ve çocuk gelişimi, ekonomik alışveriş tüyoları, kaliteli bebek kıyafetleri gibi çocuklu yaşama dair ne varsa okuyup, araştırıyor, bunları diğer anne adaylarıyla paylaşmayı seviyorum. Kurumsal hayatı geride bırakılmış eski bir Kurumsal Iletişim Müdürü ve editör olarak bu alandaki deneyimlerimi pbailetisim isimli bloğumda, bebek için alışveriş yaparken iyi bir rehber gibi kullanabileceğiniz denenmiş ürün yorumlarını bebek için alışveriş isimli bloğumda bulabilirsiniz...

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Etkili Marka Kaplaması Zaman Alır!

Markalaşma süreci içinde sizin için en önemli adımlardan birini atarak tanıtım çalışmalarına başladınız. İsteğiniz ve talebiniz yaptığınız harcama karşılığında hızlıca geri dönüş almak… Bir an evvel markanız haklı ününe kavuşmalı, rakiplerinin arasından sıyrılarak sektör lideri olmalı, yatırdığınız parayı size geri kazandırmalı ve her şeyden ötesi 7’den 70’e herkes tarafından kabul edilmeli… Bu beklenti içinde olmakta kendinizce haklısınız ama atladığınız bir nokta var. İyi neticelere ulaşmak için gösterilmesi gereken sabır ve bekleme süresi… Nasıl ki bir bebeğin dünyaya gelmesi, bir tohumun filizlenmesi, o çok sevdiğiniz çiçeğin açması ve daha nice örneklendirilebilecek güzel oluşumlar için zamana ihtiyaç varsa şirketinizin markalaşması için de zaman ihtiyaç vardır.


Pek çok şirket yapılacaklar listesini tasarlarken; halkla ilişkiler, reklam, kurumsal iletişim gibi tanıtım faaliyetlerini organize edecek departmanların kurulmasını ya da çözüm ortaklarının bulunmasını bu listenin en alt sıralarına terk ederler. Oysaki oluşumla kurumsallaşma el ele yürümesi ve büyümesi gereken iki olgudur. Buna marka inşası denir ki hiçbir inşaat sadece gerekli olduğunu düşündüğünüz çimento, demir ve tuğla ile yükselemez. Başarılı projelerin tümünde, temel atmadan anahtar teslimine uzanan tüm süreçler planlanmıştır. Ben önce bunun bir kaba inşaatını çıkayım satış noktasında süslemesini yaparım diyerek işe başlayanların büyük kısmının çabaları hüsranla sonuçlanmıştır.


Ülkemizde ne yazık ki bugün dahi tanıtımın önemi bilinmemekte. Bilinmemenin de ötesinde sürece sonradan dahil edilen kişi ya da kurumlardan kısa vadede büyük çözümler beklenmekte. Nice şirket tanıyorum markalaşmak adına çıktıkları yolda el sıkıştıkları çözüm ortaklarından üç-dört ayın sonunda kanlı bıçaklı yol ayrımlarına gelen. Sık duyduğum söylemlerden biridir “neler vaad ettiler kaç ay geçti bir geri dönüş yok!” Bu noktada da haklısınız… Daha önceki makalelerimde, size kısa vadede etkili bir marka kaplaması yapacağını söyleyen kişi ve kurumların yalancı olduklarını söylemiştim. İşte tam da bu noktada iğneyi kendine batırma zamanının geldiğini düşünüyorum. Aceleci davranan sizsiniz… Onlar ise sizinle aynı yola çıkmak için üzeri cilalı kelimelerle, size duymak istediklerinizi söyleyen. Hiçbir firma, hiçbir toplantıda oturup da sizi gerçeklerle yüz yüze getirmek istemeyecektir. İmzalanacak sözleşmenin en az bir yıllık olması gerektiğini sizden bir yıl boyunca her ay belirli bir ücret talep etmek zorunda olduklarını bütün bu ödemelerin karşılığında en erken 6 ayın sonunda geri dönüş almaya başlayacağınızı ve başarının ancak süreklilik arz eden bir programla uzun yıllara taşınan bir işbirliğine varılmasının ardından elde edileceğini… Sektör içinde hepi topu sayıları dokuzu bile bulmayan köylerden kovulmayı kim ister?

Plansız Program Olmaz!
Eğer toparlamak gerekirse, etkili bir marka kaplaması zaman alır. Hatta pek çok durumda, marka kaplamasına yönelik çalışmalar bir anda sonuç vermez. Halkla İlişkiler çiftçilik yapmaya benzer. Ne kadar çok tohum eker, ne kadar çok su verir, bakımını yapar, özen gösterir, zaman harcar ve beslerseniz o kadar verimli hasata sahip olursunuz. İşte bu nedenle markalaşma sürecinize zaman tanıyın, sabır gösterin, emek verin… Kısa sürelerde elde ettiğiniz dönüşlerin başarısına güvenmeyin. Onları büyütmeye ve sürekli kılmaya çalışın. Planlayarak ilerleyin ve her adımda “bir” planı hayata geçirdiğinizden emin olun. Ve unutmayın plansız program, programsız başarı olmaz! Halkla İlişkiler ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın.

P.Bahar Özbal
08.02.2010
www.makalemarketi.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder