Hakkımda

Fotoğrafım
Gezmeyi, fotoğraf çekmeyi bir de yazı yazmayı seviyorum... Deniz ve Can'ın tam zamanlı annesi olarak bebek ve çocuk gelişimi, ekonomik alışveriş tüyoları, kaliteli bebek kıyafetleri gibi çocuklu yaşama dair ne varsa okuyup, araştırıyor, bunları diğer anne adaylarıyla paylaşmayı seviyorum. Kurumsal hayatı geride bırakılmış eski bir Kurumsal Iletişim Müdürü ve editör olarak bu alandaki deneyimlerimi pbailetisim isimli bloğumda, bebek için alışveriş yaparken iyi bir rehber gibi kullanabileceğiniz denenmiş ürün yorumlarını bebek için alışveriş isimli bloğumda bulabilirsiniz...

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Tanıtım ve Satış Odaklı Geliştirdiğiniz E-posta Listenizle İyi İletişim Kurmanın Sırları…

Satış ve tanıtım faaliyetlerinizi desteklemeye yönelik pazarlama sistemlerinden E-mail Marketing yapmaya karar verdiğinizde, dikkat etmeniz gereken bir dizi detay olacaktır. Daha önceki makalelerimde, başarılı e-posta listesi edinmenin yollarını aktarmıştım. Şimdi e-posta listenizle kurmanız gereken iletişim ile ilgili ipuçlarını sizinle paylaşacağım…

E-posta diğer bir deyişle E-mail listenizi hazırladınız. Bu liste, sizin hedef kitleniz olan kişilerden oluşuyor. Peki, aranızdaki iletişim ne denli kuvvetli, listeniz sizi ne kadar destekleyici? Kişisel e-posta listeniz, sizin gönderimleriniz oranında sizleri destekler. E postalarınızı, e-bültenlerinizi hazırlarken güçlü ve gerekli bilgiler aktardığınızdan emin olmalısınız. Sıradan, alışılageldik ya da bilinen bilgilerle bezeli, pazarlama ve satış odaklı cümlelerle sınırlı, sürekli “al beni” diye bağıran e-postalar hazırlamaktan uzak durmalısınız.

E mail listenizi oluşturan destekçileriniz, her zaman için sizden iyi içerik ve bilgi akışı bekler aksi halde listenizi desteklemekten vazgeçerler. Gönderdiğimiz maillerin okunmadan çöp kutusuna atılmasını hiç birimiz istemeyiz. Destekçileriniz aynı zamanda kalite arayışında olacaklardır. Eğer e-bültenleriniz ya da mailleriniz; gramer hataları ile dolu, kalabalık, özensiz ve bilgi yönünden de yetersiz olursa o zaman destekçileriniz diğer bir deyişle hedef kitleniz sizin tarafınızdan iletilmiş e-mailleri okumak istemeyecektir.

Gönderimlerinizi hazırlarken titizlik içinde olmalı, bilgi aktarımını ciddiye almalısınız. Örneğin, hayat sigortası pazarlamak isteyen bir banka olduğunuzu düşünelim. Burada hedef kitlenize neden bir hayat sigortası edinilmesi gerektiğiniz aktaran bilgiler ile pazarlama kampanyanızı şekillendirirseniz, otomatik olarak bunu gerçekleştirmeyen firmalardan ayrı bir platforma oturursunuz. Alışılageldik faiz hesapları, indirim ve geri dönüşler sizi rakiplerinizden bir nebze olsun ayırır. Oysaki telaffuz edilen söylemlerin tamamında kullanılan cümleler, birbiri ile eşdeğer pazarlama araçlarıdır. Hedef kitleniz aynı klişe cümlelerden zaten yorulmuş hatta sıkılmıştır. Her geçen gün bir diğerini tekrarlayan satış içerikli e-postalarla doldurulan mail boxlar içinde, sizinkinin de okunmadan silinmemesi için, içerik zenginliği dikkate alınmalıdır.

Peki, Ne Yapmalısınız?
1- Hizmet alanınız içinde deneyimli yani uzman olan sizsiniz. Bu nedenle maillerinizi deneyimlerinizden hareketle akılcı hazırlamalısınız. Alanınıza ilişkin, potansiyel alıcı alışkanlıklarını, hedef kitlenizin sorularını ve sorunlarını sizden daha iyi tanıyan kimse olamaz. Tarafınızca gönderilen epostaları okunulur kılan da budur. Uzmanlığınızı konuşturun!
2- Bilgece değil dostça yazın. Okurunuzla, bir ekran mesafesinde değil de bir fincan kahve eşliğinde sohbet ediyormuşsunuz gibi, rahat bir anlatım dilini benimseyin. Okurun sizinle karşılıklı bu konuyu tartışıyormuş rahatlığında yazdıklarınızı okuyabilmesi gereklidir. Sorularını önceden siz zaten biliyorsunuz, e postanız bu soruları yanıtlar nitelikte olsun. Seçtiğiniz dil aşırı resmi ya da aşırı samimi asla olmamalıdır, kolay okunabilir ve rahatlatıcı sohbet tadında bir anlatım benimsenmelidir.
3. Her an bir şey pazarlamaya ya da satmaya çalışmayın. Gerekli bilgi ve içeriklerle hazırlanmış e-bültenler hazırlayın ve hemen altına sade bir şekilde linkinizi iliştirin. Unutmayın, hedef kitlenize her gün, ürününüzü pazarlayamazsınız. Bırakın sizden gelen bilgileri ve e postaları keyifle okusunlar.
4- Yeterli sayıda e-mail gönderdiğinizden emin olun. Ne fazla ne de az… Müşterilerinizi henüz tanımaya başladığınız dönemlerde ki bu müşterilerinizin de sizi tanıma evresidir, bu süre, tarafınızca hazırlanmış epostalara duyulan ilgi ve merak seviyesinin en yüksek olduğu dönemdir. Bu süreyi iyi değerlendirin ve haftada 3-5 sever eposta gönderin. Bu iletişimin kurulması ile birlikte hedef kitleniz sizi gönderimlerinizin yapıldığı isim ya da eposta adresi ile tanımaya başlayacaklardır. Bu iletişimin ardından gönderim adetlerinizi azaltabilirsiniz. Aklınızda bulunması gereken, gönderimlerinizin satış değil bilgi odaklı hazırlanmasıdır. Eğer her gün satış mailleri gönderirseniz, mail listenizden çıkmak istediklerine dair size talepte bulunacaklardır.
5- Hazırladığınız epostaları göndermeden evvel, kendi kendinize bir kez daha okuyun ve kendinize eğer bu epostayı alan siz olsaydınız ne yapardınız sorusunu sorun. Bu gönderimi okur muydunuz? Okumadan siler miydiniz? Ya da e-mail listesinden adresinizin çıkarılmasını mı talep ederdiniz?
6- Okurunuzun da bir insan olduğunu, bir email kutusu olmadığını asla unutmayın. Empati ile kişisel düşünerek yaklaşın. Saygılı olun. Altın kuralın “kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız karşınızdakine öyle davranın” olduğunu her zaman hatırlayın. İnanın işe yarıyor… İnternette Pazarlama ile ilgili daha fazla makaleye ulaşmak için lütfen tıklayın.

P. Bahar Özbal
24.08.2010
www.makalemarketi.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder